Biyoloji, Ders Özetleri

SEÇMELİ BİYOLOJİ 1 (BİYOLOJİ 5) – 1,2. ÜNİTE ÖZETİ

1.ÜNİTE    İNSAN FİZYOLOJİSİ – 1

1. BÖLÜM   DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEM, DUYU ORGANLARI

1.1. İNSAN FİZYOLOJİSİ

Bir grup hücrenin yapı ve görev bakımından özelleşerek bir araya gelmesiyle dokular, farklı dokuların işlevsel birimler oluşturarak bir araya gelmesiyle organlar, organ gruplarının birlikte çalışmak üzere bir araya gelmesiyle sistemler oluşur. Organizmayı oluşturan doku, organ ve sistemlerin yapıları, görevleri ve diğer organlarla olan iş birliği, fizyolojinin konusudur. İnsanı oluşturan doku, organ ve sistemlerin yapıları, görevleri, çalışmaları ve diğer organlarla olan iş birliği ise insan fizyolojisinin konusudur.
Denetleyici ve düzenleyici sistem, duyu organları, destek hareket sistemi, sindirim sistemi, dolaşım sistemi, solunum sistemi, üriner sistem, üreme sistemi insan fizyolojisinin konularını oluşturur.

1.1.1. Denetleyici ve Düzenleyici Sistem, Duyu Organları

Denetleyici ve düzenleyici sistem; sinir sistemi, hormonlar ve duyu organlarından oluşur.

1.1.1.1. Sinir Sisteminin Yapı, Görev ve İşleyişi

Sinir sistemi; hücre, doku, organ ve sistem organizasyonuyla oluşur. Sinir hücreleri bir araya gelerek sinir dokuyu, sinir doku bir araya gelerek sinir sistemi organlarını, organlar da bir araya gelerek sinir sistemini oluşturur.

Sinir sistemini oluşturan hücrelere nöron denir.

Sinir Hücresinin (Nöron) Yapısı ve Çeşitleri

Sinir hücreleri nöron adı verilen özelleşmiş hücrelerdir. Bir nöron; hücre gövdesi ve uzantılardan oluşur. 
Nöronun hücre gövdesinde; çekirdek ve organeller vardır. Hücre gövdesinden iki çeşit uzantı çıkar. Bunlara dendrit ve akson adı verilir.

Dendrit; duyu hücrelerinden ya da diğer nöronlardan gelen uyarıyı alarak nöronun gövde kısmına iletir. Dendritler çok sayıda, kısa ve dallanmış uzantılardır.

Akson; hücre gövdesine gelen uyarıyı diğer nörona, kasa veya salgı bezine iletir. Akson dendrite göre çok daha uzundur. Örneğin insanda omurilikten çıkan ve ayak parmaklarına kadar uzanan siyatik sinirinin aksonu bir metreden daha uzundur.

Uyarının İletimi

Dendrit     ——————————–> Akson

Aksonun etrafını kaplayan hücrelere Schwan (Şıvan) hücresi denir. Bu hücreler aksonun etrafında miyelin kılıf adı verilen bir örtü oluşturur.

Miyelin kılıf Schwan hücreleri arasında yer yer kesintiye uğrayarak boğumlar meydana getirir. Bu boğumlara ranvier boğum denir. Nöronlar görevlerine göre; duyu nöronu, ara nöron ve motor nöron olarak gruplandırılır.

Duyu organlarında bulunan ve canlının çevresindeki ışık, sıcaklık, kimyasal maddeler gibi uyarıları alınmasını sağlayan özelleşmiş hücrelere reseptör (alıcı) hücre denir.

Duyu nöronları (Getirici nöronlar): Vücudun iç ve dış ortamlarından gelen ve reseptör (alıcı) hücreler aracılığı ile alınan uyarıları merkezî sinir sistemine (beyin ve omurilik) iletilir. Duyu nöronlarının dendritleri reseptör hücrelerle,
aksonları ise diğer nöronlarla bağlantılıdır. Duyu nöronlarına getirici nöronlar da denir.

Ara nöronlar (Bağlayıcı nöronlar): Merkezî sinir sisteminde bulunur. Duyu nöronlarından gelen bilgileri değerlendirir ve oluşturduğu cevabı (tepkiyi) motor nöronlara iletir. Bu şekilde duyu nöronları ile motor nöronlar arasındaki bağlantıyı sağlar.

Merkezî sinir sisteminde değerlendirilen uyarılara karşı verilen cevabın yerine getirildiği kas ve salgı bezi gibi organlara tepki organı (efektör organ) denir.

Motor nöronlar (Götürücü nöronlar): Merkezî sinir sisteminden çıkan nöronlardır. Beyin ve omurilikten gelen cevapları ilgili tepki organına yani efektöre (kas ya da salgı bezi) götürür. Böylece onların faaliyete geçmesini sağlar. Bu
yüzden motor nöronlara götürücü nöronlar da denir.

Motor nöronların dendritleri diğer nöronlarla, aksonları ise tepki organlarıyla (kas ya da salgı bezi) bağlantılıdır.

İmpuls Oluşumu ve İletimi

Organizmayı etkileyen iç ve dış değişikliklere uyarı denir. Uyarıların sinirlerde oluşturduğu kimyasal ve elektriksel değişimlere impuls denir. Sinir hücreleri bu impulsları hedef organlara iletir. 

İmpuls oluşabilmesi için uyarı şiddetinin eşik değeri aşması gerekir. Eşik değer (eşik şiddeti); impuls oluşturabilen en düşük uyarı şiddetidir.

Eşik değer veya üzerindeki uyarılara ise nöronlar bütün gücüyle ve aynı şiddette tepki verir. Sinir hücrelerinin uyarılara bu şekilde hiç tepki vermemesi ya da bütün gücüyle tepki vermesi durumuna ya hep ya hiç prensibi denir.

Pozitif veya negatif yükü olan atom ya da atomlar grubuna iyon denir. Pozitif yüklü iyonlar katyon, negatif yüklü iyonlar anyon olarak adlandırılır.

Tüm canlı hücrelerde plazma zarının dış yüzeyi ile iç yüzeyi arasında elektriksel yük farkı vardır. Buna zar potansiyeli denir. Sinir hücrelerindeki zar potansiyeline aksiyon potansiyeli adı verilir.

Dinlenme hâlindeki yani uyarılmamış bir nöronda hücre zarında bulunan sodyum-potasyum pompası, üç sodyum (Na+) iyonunu dışarı, iki potasyum (K+) iyonunu içeri pompalar. Nörondaki bu duruma polarizasyon (kutuplaşma) denir.

Nöron uyarıldığında yani nörondan impuls geçerken sodyum-potasyum pompası ters çalışmaya başlar. Böylece üç sodyum (Na+) iyonunu içeri, iki potasyum (K+) iyonunu dışarı pompalar. Bunun sonucunda zarın dış tarafı negatif (-), iç tarafı pozitif (+) yüklü olur. Polarizasyonun bozulduğu bu duruma depolarizasyon denir.

Sinapslarda İmpuls İletimi

Bir sinir hücresinin diğer bir sinir hücresiyle ya da hedef organla (kas ve salgı bezleri) kurduğu bağlantıya sinaps denir. Sinaps bölgesinde yani iki nöron arasında ya da nöronla hedef organ arasında bir boşluk bulunur. Bu boşluğa sinaps boşluğu denir. Sinaps boşluğunda sonlanan akson ucuna sinaptik yumru adı verilir. Sinaptik yumruda çok sayıda sinaptik kesecik vardır. Sinaptik kesecikler nörotransmitter madde adı verilen kimyasal maddeleri taşır.

İmpuls iletimi nöron boyunca elektrokimyasal (elektriksel ve kimyasal) yolla, sinapsta kimyasal (nörotransmitter maddeler) yolla gerçekleşir. Bu yüzden impulsun sinapstan geçişi, nörondan geçişine göre daha yavaştır.

Sinapsa ulaşan her impuls diğer sinir hücresine geçemez. Buna sinaptik direnç denir.

İmpuls iletim hızını etkileyen faktörler şunlardır:
• Miyelinli sinir hücrelerinde impuls iletim hızı artar.
• Akson çapı arttıkça impuls iletim hızı artar.
• Ranvier boğumların olduğu yerde miyelin kılıf yoktur. Bu yüzden ranvier boğum sayısı arttıkça impuls iletim hızı azalır.
• İmpuls iletimi, akson boyunca hızlıdır çünkü elektriksel yolla olur, sinapsta yavaştır çünkü kimyasal yolla olur.

İnsanda Sinir Sistemi

I. Merkezî Sinir Sistemi

Merkezî sinir sistemi, beyin ve omurilikten oluşur. Beyin ve omurilik dış ve iç ortamdan gelen çeşitli uyarıları alır ve değerlendirir.

A. Beyin

Beyin, insan vücudunun kontrol merkezdir. Yetişkin bir insanda ortalama 1300-1400 gram ağırlığındadır. Yaklaşık olarak 100 milyar sinir hücresinden oluşan beyin oldukça yumuşak bir yapıdadır.

Kafatası kemiklerinin hemen altında beyni saran meninges (menincıs) adı verilen üç katlı zar vardır. Üç katlı bu zar sistemi dıştan içe doğru sert zar, örümceksi zar ve ince zar olarak adlandırılır.

Sert zar, kafatası kemiklerinin hemen altında bulunur. Örümceksi zar, örümcek ağına benzeyen ince bağ dokusu liflerinden oluşur. Bu lifler sayesinde sert zar ile ince zarı birbirine bağlar. İnce zar, beyin zarının en içte bulunan tabakasıdır ve beynin bütün kıvrımlarını sarar. Taşıdığı kan damarları sayesinde beynin besin ve oksijen ihtiyacını karşılar.

İnce zar ile örümceksi zarın arasını dolduran bir sıvı vardır. Bu sıvıya ”beyin-omurilik sıvısı” (BOS) denir. 

Beyin zarlarının mikroorganizma etkisiyle iltihaplanması, menenjit adı verilen hastalığa neden olabilir.

Beyin çoğunluğu su ve yağ olmak üzere protein, karbonhidrat, organik ve inorganik
maddelerden oluşur.

Beyni oluşturan maddeler  Miktar (%)
Su 77 – 78
Yağ 10 – 12
Protein 8
Karbonhidrat 1
Organik maddeler 2
İnorganik maddeler 1

Beyin; ön beyin (uç ve ara beyin), orta beyin ve arka beyin (beyincik, omurilik
soğanı ve pons) olmak üzere 3 temel bölümde incelenir.

1. Ön Beyin

Ön beyin diğer beyin kısımlarını üstten örterek beynin en büyük kısmını oluşturur.
Ön beyin; uç beyin ve ara beyin olmak üzere iki bölümde incelenir.

a. Uç Beyin: Sağ ve sol olmak üzere iki yarım küreden oluşur. Bu yarım küreler birbirine üstten
ve alttan sinir demetleriyle bağlıdır. Üstten bağlayan sinir demetlerine nasırlı cisim, alttan
bağlayan sinir demetlerine beyin üçgeni denir.

Beyin yarımkürelerini enine bölen yarığa rolando yarığı denir.

Beyin yarım kürelerinin her biri vücudun zıt tarafını kontrol eder. Yani beynin sağ yarım küresi
vücudun sol tarafını, sol yarım küresi vücudun sağ tarafını kontrol eder. 

Beyin yarım kürelerinden enine kesit alındığında dış tarafın koyu renkte, iç tarafın
beyaz renkte olduğu görülür. Bunun nedeni dış tarafta nöronların gövdelerinin
iç tarafta miyelinli nöronların aksonlarının bulunmasıdır.

Koyu renkte görülen dış tarafa boz madde, beyaz renkte görülen iç tarafa ak madde denir. Boz madde, beyin kabuğu
(korteks) adını alır.

Beyin yarım küreleri birbirinden farklı aktiviteleri kontrol eden dört loptan oluşur.
Bunlar ön (frontal) lop, yan (parietal) lop, şakak (temporal) lop, arka (oksipital)
lop olarak adlandırılır.

Ön (Frontal) lop: İstemli kas hareketlerinin kontrol merkezidir. Ayrıca yazma ve
konuşma merkezi de bu bölgede bulunur.
Yan (Parietal) lop: Dokunmanın, acının, basıncın ve derideki sıcaklığın algılanmasını
sağlayan merkezdir.
Şakak (Temporal) lop: İşitme, koku ve hafıza merkezidir. Bu bölgenin zarar görmesi
durumunda kişi cisimleri fark eder ama tanıyamaz.
Arka (Oksipital) lop: Görme merkezidir.

b. Ara Beyin: Koku duyusu hariç bütün duyuların toplanma ve dağılma merkezi ara beyindir. Ara beyine gelen duyular burada sınıflandırılarak beyin kabuğundaki duyu
merkezlerine iletilir.

2. Orta Beyin

Orta beyin, ara beyin ile beyincik arasında kalan bölgedir. Aynı zamanda ön beyin
ile arka beyin arasında bağlantı kuran sinirlerin geçtiği yerdir. Orta beyin, görme ve işitme ile ilgili refleksleri düzenler. Ayrıca kasların kasılmasını
ve vücut duruşunu düzenleyen merkezler de orta beyinde bulunur.

3. Arka Beyin

Arka beyin; beyincik, omurilik soğanı ve pons adı verilen yapılardan oluşur.

a. Beyincik: Beyincik hareket ve denge merkezidir. İç kulaktan ve gözden gelen uyarıların etkisiyle
istemli kas hareketlerini düzenler ve vücut dengesini sağlar. Beyinciği zedelenen bir canlı dengesini sağlayamaz ve düzgün hareket edemez.

b. Omurilik Soğanı: Beyinciğin altında, omurilik ve pons arasında yer alır. Omurilik soğanı; solunum, dolaşım, sindirim, boşaltım gibi sistemlerin çalışmasını
düzenler. Ayrıca çiğneme, yutma, kusma, hapşırma, öksürme gibi refleks hareketlerini kontrol eder.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir